5 Oca 2010

kalp krizi

Kalp nedir?kalp atışı
Kalp; göğüs kafesi içerisinde vücudumuzun göğüs boşluğunda bulunan bir organımızdır. Kalp akciğerler loblarının ortasında sola doğru yaslı durmaktadır. Kalp, Göğüs kemiğimizin hemen altında sola doğru 2-3 parmak yanda ve kaburga kemiklerimizin alt bitişiğinden yukarıya doğru 3-4 parmak üstte hissedilebilir.
Kalp; akciğerlerde temizlenen kirli kanın vücuda, vücutta kirlenen temiz kanın ise akciğerlere doğru hareketini sağlayan bir organdır.
Bu kap, kendisine has bir kas dokusu ve bu kas dokusunu besleyen damarlar topluluğundan oluşmuştur.
Kalbimiz şekil olarak 4 odacıklıdır. Bunlardan 2 odacık üstte ve küçüktür 2 odacık ise altta ve büyüktür. Üstteki odacıklara kulakçık, alttaki odacıklara ise karıncık ismi verilir.

Kalp hastalıkları nelerdir?
Kalp hastalıkları bir başka hastalığa bağlı olarak gelişebildiği gibi doğuştan var olabilmektedir. Diğer yönden kalp hastalıkları beslenme rejimi, ruhsal durumlar ve buna benzer birçok sebepten etkilenirler. Kalp hastalıkları;

  • Doğuştan yapı bozuklukları,
  • Kalp kapakçıkları bozuklukları,
  • Perikardit denilen kalp zarı iltihabı,
  • Zamanla oluşabilecek kalp büyümesi,
  • Diğer hastalıklara bağlı olarak gelişebilecek kapakçık romatizmaları,
  • Kalp damarlarının tıkanıklığı(kalp krizi)
  • Sinirsel hasarlara bağlı olarak gelişen kalp ritmi bozuklukları,
  • Panik atak vb ruhsal sorunlara bağlı ritim bozuklukları şeklinde sıralanabilir.


Kalp krizi nedir?
kalp kriziKalp krizi kalbe giden damarların tıkanması ve kalp kasının tamamının veya bir bölümünün ölmesi demektir. kalp krizinden sonra kalp kasının ölen bölgesi iş göremeyeceğinden dolayı kalp üzerine düşen “kanı pompalama görevini” yürütemeyecektir. Dolayısıyla kalp en başta kendisi olmak üzere dokuların hızla ölümünü engelleyemeyecektir.

Kalp krizi belirtileri:

  • Göğüs bölgesinde yeri belli olmayan yaygın ağrılar.
  • Vücudun sol yanında çene, köprücük kemiği, omuz ve kol içlerine doğru yayılan ağrılar.
  • Göğüs bölgesinde meydana gelen şiddetli sıkışmalar.
  • Soğuk terleme,
  • Nefes darlığı gibi belirtiler kalp krizi belirtileridir.

NOT: Genelde vücudun soluna yayılan ağrılar insanların % 4 ya da 5 ini oluşturan oranda vücudun sağında da görülebilmektedir.

Kalp krizi nedenleri:
Kalp krizini tetikleyen faktör kalbi besleyen damarların tıkanması durumudur. Kalbi besleyen damarların tıkanmasını ya da daralmasını saılayan faktörler de dolaylı yollardan kalp krizi nedenleridir.

  • Aşırı kilolar,
  • Sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar,
  • Hayvansal yağlar açısından yoğun beslenme rejimi,
  • Trigliserit ve kolesterol dengesizliği
  • Bazı kan hastalıkları,
  • Damar plakları,
  • Kan damarlarında gezen pıhtılar veya katı cisimcikler kalp krizine neden olan en önemli etkenlerdendir.


Kalp krizi teşhisi nasıl konur?
Kalp krizi gerçekten özel belirtiler veren bir durumdur. Teşhiste en önemli bulgu hastanın aşırı ıikâyetidir. Diğer yönden kalp krizi teşhisinin konması için; EKG, Elektro anjiyografi, nükleer ventrikülografi ve kan testi de gerekebilmektedir.

Kalp krizi tedavisi:
Aslında kalp krizi acil bir durumdur ancak genel olarak kalp krizinin tedavisi; kanı sulandırıcı ilaçlar verilerek, tıkanan kalp damarının baloncuk veya stent yardımıyla açılmasıyla veya kan pıhtısını önleyici ilaçlar verilerek yapılır. Diğer yönden kalp krizinin tedavisi ağır ameliyatlar gerektirebilmektedir. Bütün bu durumlarda değişmeyen olgu ise hastanın yoğun bakıma muhtaç olması ve beslenme rejimine dikkat etmesi zorunluluğudur.

Kalp krizinin engellenmesi:

Beslenmekalp krizine egzersizler
Kalp krizinden korunmak için kalp krizi nedenlerinde geçen faktörlerin engellenmesi şarttır. Öncelikle beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi şarttır. Günlük olarak hayvansal yağlar ve hayvansal ürünler ağırlıklı beslenme terk edilmelidir. Genelde Akdeniz tipi beslenme olarak bilinen bitkisel yağlar ve sebze ağırlıklı beslenme benimsenebilir.
Trigliserit ve kolesterol dengesi gözetilmelidir. Omega3 ve Omega6 yağ asitleri açısından zengin ve dengeli beslenme deniz ürünleri sayesinde mümkündür. Gerekli et ve protein ihtiyacınızı tavuk balık gibi besinlerden elde edebilirsiniz. Kırmızı etten vazgeçemeyenler için ise haşlamaları tavsiye edebiliriz. Haşlama yağ oranı açısından kırmızı eti fakirleştirecektir.

Egzersizler
Kalp krizinin engellenmesinde günlük aktivitelerin değeri yüksektir. Her gün düzenli olarak yapılan egzersizler çok önemlidir. (düzensiz egzersizlerin kalbe faydasından çok zararı vardır.) şahsi fikrim kalp krizi egzersizlerinin en mükemmeli “Namaz” kılmaktır. Bir ibadet olan namazın kalp etkinliği ve kan dolaşımına olan etkileri gerçekten mükemmeldir. Diğer yönden hafif tempolu uzun yürüyüşler kalbinize çok iyi gelecektir. Sabah erken aktiviteleri gerçekten gereklidir. Temiz havada yapılan hafif kültürfizik hareketleri kalp krizi riskinizi azaltacaktır.

kalp krizinde beslenme
Kalp krizine şifalı bitkiler:
Kanı sulandırıcı bitkilerden sarımsak çok etkin bir kalp krizi engelleyicidir.
Yeşil çaylar kollesterolu azaltır ve tansiyonu dengeler. Diğer yönden kandaki pıhtılaşmayı engeller.
Ginko bloba( Mabed ağacı, Bakiresaçı) kan akışını düzenleyici bir etkiye sahiptir.
Bunlardan başka ginseng, kuşburnu, yaban mersini, ceviz gibi daha sayılamayacak bir çok bitki de kan yapısı üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı kalp krizi engellemekte kullanılabilir.


Makalenin yazımında “kalpkrizi.gen.tr, Ahmetalpman.com, tr.wikipedia.org” gibi sitelerden yararlanılmıştır.

6 Ağu 2009

ayak şişmelerine şifalı btkiler

Ayak şişmeleri değişik sebeplerle oluşan ve bazı durumlarda oldukça ağrılı seyreden bir durumdur. Ayak şişmesi genel olarak aşağıdaki nedenlere bağlı olarak gelişir. Ancak bütün bu sayılanların tamamının altında yatan gerçek kalp damar hattalıklarına bağlıdır. Kalp damar hastalıklarının iyileştirilmesinde gerçekten kendini kanıtlamış olan yaban mersini ve sarımsak şifalı bitkileri. oldukça kullanışlı ve yan etkisiz bitkilerdir.

Yüksek tansiyon:
Yüksek tansiyon aslında damar kılcalları üzerinde ve dolayısıyla böbreklerde soruna neden olur bu sorunlar vücuttan fazlalık sıvıların idrar yoluyla atılamamasına ve en sonunda da ayaklara vuran şişmelere neden olur. Son zamanlarda meydana gelen ayak şişmelerine kalp çarpıntıları da eklenmişse hastanelerin kardiyoloji bölümüne görünmenizde fayda vardır.

Artrit nedeniyle ayak şişmesi:
Artrit eklem iltihaplanması demektir. Eklem iltihaplanması ayaklarda bileklerden başlayan şişliklere neden olur. Özellikle ayağın yere basmasıyla artan ani ve keskin ağrılarla kendini gösterir. Hastanelerin ortopedi bölümleri bu türlü vakalara bakmaktadır.

Damar tıkanıklığı:
Bacaklarda seyreden damarların tıkanması kanın ayaklarda birikmesine ve bunun sonucun da ayak şişmesi durumuna neden olmaktadır. Bu duruma dikkat etmeniz çok önemlidir. Bacak damarlarınızda şişmelerle birlikte seyreden ayak şişmesi damar hastalıklarına işaret etmektedir. Hastanelerin kalp damar hastalıkları bölümü bu tür vakalara bakmaktadır.

Hamilelik nedeniyle ayak şişmesi.
Hamile insanların vücutları daha fazla sıvı üretir. Bu sıvının bebek için hayati önemi vardır. Aslında hamilelerde ayak şişmesi hamile insanlardaki uterusun damarlara baskı yapmasından kaynaklanmaktadır. Uzanarak şişliğin yok olmasını sağlayabilirsiniz. Bu tamamen normal bir durumdur.

Burkulma nedeniyle ayak şişmesi:

keten tohumu

Çok yıllık otsu bir bitkidir. 30-100 cm boylarına ulaşabilir. Bitkisi lifli olduğundan dolayı iplik ve tekstil saniinde kullanılır. Keten bitkisin bizm için önemli olan yönü tohumlarıdır.
Şifalı bitki olarak Keten tohumu;

Keten tohumunun;

  • Kolesterolü düşürdüğü, felç ve kanser için iyi bir destek gıdası olduğu,
  • Sindirim sisteminde mide ve bağırsak iç duvarlarını temizlediği ve
  • Genelde kabızlığa iyi geldiği,
  • Özellikle de unutkanlık gibi rahatsızlıklara birebir olduğu bilinmektedir.

Yukarıdaki sayılanlardan farklı olarak keten tohumu;

  • Kan şekerini ayarlamada,
  • Bazı deri hastalıklarının iyileştirilmesinde
  • Bazı yaraların daha çabuk iyileşmesi için destekleyici gıda olarak
  • Kemik ve destek sistemin kuvvetlendirilmesinde
  • Bazı solunum yolu rahatsızlıklarında
  • Deri ve organların dış yüzeylerini örten dokuların yenilenmesine yardımcı olmasında uzun zamanlardan beri kullanılmaktadır.
Kaynak şifalı bitkiler

12 Oca 2009

ÇUHA ÇİÇEĞİ(Biensis)
Çuha çiçeği önemli şifalı bitkiler den biridir. Bitkinin özellikle çiçeği ve kökü kullanılır. Bu şifalı bitkiden elde edilen Gamma Linoleik Asit bitkinin tohumundan damıtılmaktadır. Bu yağ yapısında Gamma Linoleik Asit, Omega-6, Omega-9, potasyum ve mağnezyum bulundurur.
GLA(Gamma Linoleik Asit)
Çuha çiçeğinin önemli yağ asitlerinden ve etken maddelerinden birisidir. Bu yağ asidi hormonlara benzer bir yapıdadır. Özellikle vücut organlarını kontrol eden "hormonlara benzer" bileşiklerin yapısına katılırlar. Bu hormonumsu yapılar özellikle kalp, dolaşım, deri sistemlerinde görev yapar. Deri sistemlerinde görev yaparken özellikle saç derisin deki Tip-I ve Tip-II enzimlerini inhibe eder bunun sonucunda saç dökülmesi önlenmiş olur.(GLA yı baz alarak üretilmiş özel saç ürünleri beğenilerek kullanılmaktadır ve gerçekten tesirli olmaktadır)
Omega-6
Döllenme anından itibaren insan vücudunda var olan Omega-6 yağ asitleri, anne karnından itibaren yaşam boyunca vücudumuzdaki doku hücrelerinin önemli yapı taşlarını oluşturuyorlar. Bağışıklık sistemini güçlendirerek kalp, kanser, romatoit artrid ve sedef hastalıklarından koruma sağlıyorlar. Ayrıca büyüme ve gelişmeye olan desteği de dikkate değer bir olgudur bu yağ asidinin. Yalnız, dikkat edilmesi gereken faktör omega 6 yağ asidinin mutlaka Omega-3 yağ asidiyle dengelenmesi gerektiğidir. Çünkü omega-6 yağ asidinin vücutta aşırı birikmesi; Kanı pıhtılaştırmanın yanı sıra kolesterol plaklarının oluşumunu kolaylaştırıp, alerji ve iltihaba bağlı hastalıkların gelişimine yol açıyor. Dünya sağlık örgütünün verdiği bilgiye göre her 6 birimlik omega-6 yağ aidine karşın 1 birimlik omega-3 yağ asidinin alınması gerekiyor.
Omega-9
Oleik asit olarak da bilinir. Bu yağ asidi esansiyeldir(alınması mecburi).
Potasyum
Potasyum Minerali, beslenmede hayati önemi olan bir mineraldir. Vücuttaki su ve mineral dengesinin korunmasına yardımcı olur. Besinlerin hücre içine taşınması, sinir sistemindeki mesajların iletilmesi, kalp ve kaslar için önemlidir. Tansiyonu dengeler. Beyne oksijen taşıyarak zihin faaliyetlerini destekler.Alkolün, vücuttaki fazla suyun, şekerin ve tuzun vücuttan uzaklaştırılmasında görev alır.

Çuha Çiçeği Yağı 'nın Faydaları ve Kullanım Alanları:
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bayanların özel günlerindeki baş ve karın ağrılarının (PMS ağrıları ve mensturel kramplar) giderilmesine yardım eder.
Hanımlardaki adet düzensizliklerinin giderilmesinde faydalı olabilir.
Menopoz semptomlarını azaltıcı etkisi vardır. şifalı bitkiler
Egzema ve sedef hastalarının ciltlerini sağlıklı bir görünüme kavuşturmaya yardımcı olabilir.
Çinko (mineral) ile birlikte alındığında ergenlik sivilcelerini (Akne) iyileştirebilir.
Aşırı alkol ve sigara kullanımı sonucu oluşan toksik (zehirli) etkileri azaltır.
Yaşlılık etkilerinin geciktirilmesine faydalıdır. (Anti-aging etki)
Romatizma ve mafsal (eklem) iltihabı ağrılarının azaltılmasına yardımcı olabilir.
Kireçlenme sonucu meydana gelen bel, sırt, diz, omuz ve boyun ağrılarına karşı faydalı olabilir.
Yorgunluğu azaltmak ve çalışma isteğinizi artırmak için yararlıdır.
Güçsüz ve kırılgan tırnakları güçlendirir.
MS (Multiple Sclerosis) hastalığının ilerlemesini yavaşlatmaya faydalıdır.
İnternetten değişik kaynaklardan derlenmiş ve yeniden yazılmıştır. Orjinali www.sagliksifa.com sitesinde yayınlanmıştır.

Zencefil ve Kullanım Şekli


Mucinenin Adı Zencefil (Zinziber Officinale)

Genel olarak
Zencefil; tropikal iklim karakterindeki coğrafi alanlarda yaşayan ve yetişen yumru köklü sarımtırak bir bitkidir. Düğümler şeklinde yetişen kökleri genelde toprağın 15-25 cm altındadır. Ülkemizde hobi tarzında yetiştirme denemeleri yapılıyor olsa da aslında ülkemiz ilimine dayanabilecek bir bitki değildir zencefil. Zencefil özellikle asya, çin, hindistan ve arabistanda çokca tüketilen ve her çeşit "bitkisel" şifa uygulamalarında kullanılan bir bitki çeşididir. Özellikle çin ve hindistan dolaylarında zencefil 2000 yıldır bilinir ve çok aktif olarak kullanılır. Örneğin çinde "zencefil bitkisi"; hazımsızlıklarda ve çeşitli mide hastalıklarında, diare(su kaybı ishal)'de ve mide bulantılarının tedavilerinde kullanılırken, Hindistanda Zencefil bitkisi; genellikle eklem iltihaplanmalarında, colic tedavilerinde(bu bağırsaklarda meydana gelen gaz spazmlarıdır ve oldukca ağrılıdır özellikle çocuklarda sık görülür) ve hayati göstergelerin düzeltilmesinde kullanılır. Aslına bakarsanız zencefil bitkisi bütün bir dünyada aranılan ve sevilen bir çeşit baharattır. Bu bitkinin bu haklı şöhreti özellikle soğuk algınlıklarana birebir olmasından kaynaklanmaktadır. Zencefil bitkisinin soğuk algınlıklarına çok iyi geldiği bütün bir dünyada bilinen bir gerçektir. Son Olarak; zencefil asya da en azından 4,400 yıldır kullanılan iyi bir baharat ve iyi bir destekleyici şifahi bitki türüdür. Tropikal iklimlerin bereketli topraklarından bütün bir dünyaya armağandır zencefil.
Yapısal Özellikleri -Şekli Özellikleri-Zencefil yumru şeklinde bir birine geçmiş yuvarlaklar gibi görünen bir köke sahiptir. Bu kök yerin 15-25 cm altında bulunur. Kökün üzerindeki "birbiri içine geçmiş
hissi veren açık veya koyu" halkalar su yüzeyinde yayılan dalgalar gibi yayılım gösterir. Bu bitkinin gövdesi biribirinin içine geçmiş yivli bir yapıya sahiptir. Kısımların kenarından yapraklar çıkar ve bu yapraklar yeşildir. yapraklar henüz küçükken gövdeyi saran vir ok ucu gibidir. büyüdükçe gövdeden ayrılarak yaprak şeklini ve görümünü kazanır.Bu bitki çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri beyaz sarımtırak veya karışık yeşl de olabilir. Pembe olduğu da vakidir(adalarda ki çeşitleri).
Etken Maddeleri nelerdir?Bu bitkinin etkili oluşunun en önemli nedelerinden birsi uçucu yağlarının olması ve yapısındaki fenol bileşikleridir(shogaols ve gingerols). Ayrıca içerdiği nişasta, kalsiyum, B ve C grubu vitaminleri de bu bitkiyi önemli yapmaktadır.

Kullanıldığı yerlerden bazıları.
İştah açıcıdır,
Antiseptik özelliği kanın temiz kalmasını sağlar,
Mideyi düzenler,
Mide bulantılarını giderir,
Mide ağrılarında ve hazımsızlıkta iyi bir seçimdir,
Bağırsaklarda biriken ve atılamayan gazların kolaylıkla atılmasını sağlar(colic),
Solunum yollarını açar,
kanın yapısını daha akışkan hale getirir(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı demektir)
Vücutta sıcaklık ve terleme meydana getirir.
Zencefil gerçekten iyi bir anti oksidandır(oksitleri temizler dışarıya atılmasına yardımcı olur)
Kalp ritminin düzene girmesini sağlar,
özellikle romatizmal rahatsızlıklarda bin yıllardır kullanılmaktadır.
Baş ağrılarını gideici özelliği vardır,
Zencefil
Uykuyu rahatlatır,
Kandaki kollesterolu diğer bir çok bitkiye nazaran daha fazla oranda düşürür,Bu ve buna benzer daha bir çok faydaları vardır zencefilin.
Örnek Olaylarla Kullanım Alanları
1- Yolculuk sırasında bir çoğumuzu taşıtlar tutar ve aslında çok da hoş geçebilecek bir yolculuk bizim için tam bir kabusa dönüşür. İş te bunu zencefil sayesinde engelleyebiliriz. Şöyleki, Yolculuğa çıkmadan 30 dakika önce ağza alınan 1 gr. zencefil araç tutmasını engeller.
Zencefilin faydaları
2- Ameliyattan kalkan hastalara verilen ilaçlar narkoz etkisini hafifletir fakat bu ilaçların yan etkileri mevcuttur. Oysa zencefil bu ilaçlardan daha etkili bir bulantı bastırıcıdır. Ameliyat sonrası ayılmalarda 0,5gr. - 2gr. arası zencefil+100 ml. sıcak su ile ile hazırlanan infüzyon oldukca faydalı sonuçlar verir.
3. Hamilelikte alınan günlük 1 gr toz zencefil hamileliğin mide üzerindeki etkilerini büyük oranda iyileştirir ve hatta yok edebilir de.
4. Zencefilin soğuk algınlıklarında kullanıldığını daha önce söylemiştik. Bir fincan çay içerisine bir miktar bal karıştırılıp ardından bu karışımımız içerisine iki dilim taze zencefil kor ve az bir miktar beklendikten sonra bu karışımı içesek soğuk algınlığımız kısa sürede atlatılır.
5. Yemeklerde ve tatlılarda kullanılan zencefil zamanla romatizmal hastalıklara çok iyi gelmektedir. Zencefil bitkisine son yıllardaki talep patlamasının sebeplerinden birisi de bu antiromatizmal özeliklerindendir.(Not: Sitemizde en çok "zencefil" bitkisi merak edilerek okunuyor.)

Kanser ve Zencefil
Zencefil bitkisi son zamanlarda kanserle savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılmaktadır. Dünyada azımsanmayacak sayıdaki bilim adamı zencefilin "kanserle ve buna benzer tehlikeli hastalıklarla" savaşta "destekleyici tedavi olarak" kullanılabileceğini kabul etmektedir.
Zencefilin Vücuda Alınma Yöntemleri
1- Zencefil çaylarla birlikte alınabilir özellikle yaş zencefil dilimlenerek fincan içerisine konmuş çayda bekletilir.
2- Toz halindeki zencefil bal ile özenerek alınabilir.
3- Ayrıca çay, bal, zencefil karışımı da oldukca etkili bir tiryaktır.
4- Bunlardan farklı olarak zencefil "toz olarak" 1 gramlık dozlarla doğrudan alınabilir(özellikle hamilelerde)
5- Zencefilin diğer bir alınma yöntemi de zencefilli yemek, pasta ve tatlılarla olmaktadır.
NOT: Zencefilin yaş ve taze olarak alınması tavsiye edilen bir yöntemdir.
Dozaj ve Yaşlara Göre Kullanım Miktarı Ne olmalıdır?
!!!!Önemli NOT!!!! Zencefil her nekadar mucizevi bir bitki de olsa 2 yaşın altındaki çocuklarda kesinlikle kullanılmamalıdır. Buna çok dikkat edilmelidir.
a-Pediatrik Olarak(2 yaşın üstündeki çocuklarda)
Zencefil 2 yaşın üzerindeki çocuklarda bulantılara karşı, colic ve bağırsak ağrılarına karşı kas ve baş ağrılarında karşı kullanılabilir. 20-25 kg a kadar olan çocuklar bir yetişkine verilecek dozun 3 de 1 i kadar bir doz almalıdırlar. 70 kg ağırlığındaki bir birey yetişkin olarak kabul edilmektedir.
b- Yetişkinler
!!!!Önemli Not!!!! Her ne kadar yetişkin olsanız da günlük 4 gramdan fazla zencefil almayınız. Bu doz normaldir günlük 4 gramın üzerindeki dozlar yaygın göğüs yanması şikayeti doğurur.(Yiyecekler genellikle %0.5 kadar zencefil içerir)1- Bulantılar ve gaz şikayetlerinde= günlük "yiyeceklerle birlikte olmak koşuluyla" 2-4 gr arasında zencefil alınmalıdır. Eğer toz halinde alınacaksa 0.25-1 gr arasında toz 1.5-3.0 mL suyla (bu 30-90 damla demektir) karıştırılır.2- Soğuk algınlığında, baş ağrılarında, veya grip gibi hastalıklarda= 2-3 dilim yaş zencefil veya 0.5 gr toz zencefil çay ve bal karışımına atılarak sıcak alınır. Bu seans günde 2-3 kere tekrarlanır.3- Adet sancılarının giderilmesinde= günlük 1 gr toz zencefil alınabilir bu tos zencefil 20-30 damla suyla extrakt haline getirilir ve 3-4 defada tüketilir. İstenirse bal veya tatlı ile karıştırılabilir.
Toplu Uyarılar
Zencefili asla 2 (iki) yaşından küçük çocuğa vermeyiniz.
Günlük 4 gr dan fazla zencefil kullanmayınız.
Hazırladığınız zencefili 1 defada değilde günün değişik saatlerinde 2-3 defada tüketiniz.
Bir yetişkin ağırlığının 70 kg olduğunu unutmayınız.
Çocuklarda yetişkin ağırlığına göre dozu düşürerek veriniz. Örneğin 20 kg bir çocuk için hesap şöyle olmalıdır 70/20=3 bu durumda yetişkine hazırlanan doz 3 e bölünür ve kullanılır.
Bu makale şifalı bitkiler sitesinden alınmıştır